COĞRAFİ KONUMU
Taşören (Zeleka) Köyü (Mahallesi), Çaykara ilçe merkezinin 4 km uzağında olup, haritaya göre, doğusundaYeşilalan, batısında ve güneyinde Eğridere, kuzeyinde Kayran Mahalleleri ile komşudur. Köy, güneydoğu istikametinde mezralarının sarp yamaçları ile 2100 metredede kendine ait Bayraklı Yaylası ve devamında 2300 m. rakımlı Kurt Dağı ile Taşlıgedik ve Çambaşı yaylalarına dayanır. Köyün uçtan uca güneydoğu-güneybatı sınırları arasında 20 km’lik bir mesafe mevcuttur. Yaklaşık 100 kilometremkare genişliğindeki toplam arazisinde bir futbol sahası genişliğindeki birkaç çöküntü düzlüğü dışında arazi çok dik ve sarptır. Köye ait Bayraklı Yaylası ise nispeten düz sayılır. Bayraklı Yaylası’nın tamamı, Evoşka Yaylası’nın çoğunluğu, Çahmut Yaylası’nın Bayraklı Yaylası tarafı ve köy arazisi ile aralarında Yeşilalan’a ait Tufa, Çahmut ve Kama yaylalarının bulunduğu Cunis Yaylası da ağırlıklı olarak Taşörenlilerden oluşur.
Kuruluşundan çok yakın zamana kadar her karışı didik didik ellenip çalışılan ve köylülerin bağırları gibi koruduğu Zeleka’nın, sanayileşmeye paralel göçler sonucu çalışılmayıp ormana dönüşen tapulu arazisinin dörtte üçü orman vasfı kazandığı gerekçesi ile Orman Bakanlığı’nca devralınmıştır.
TARİHÇESİ
Köyümüzün ne zaman, kimler tarafından ve nasıl kurulduğu konusundaki bilgiler tamamen söylenti, rivayet ve biraz da varsayımlara dayalı bilgilerden ibarettir. Bu konuda belgeye dayalı hiçbir bilgi günümüze ulaşmamıştır.
Taşören Köyü’nün kuruluşu hakkında söylenegelen iki rivayetten birincisi şöyledir: Fetihten (M.S.1461) önce yani Yeşilalan Köyü “Holaysa” adı ile bir köy iken Taşören Köyü boş ve ormanlık bir araziymiş.Günün birinde Holaysa’da iki elti geçimsizlik yüzünden kavga etmiş ve küsen küçük gelin “Zeluka”karşı düze geçerek bir kulübe inşa ederek oraya taşınmış. Böylece şenlenen yerin adı “Zeluka’nın yeri” değişime uğrayarak “Zeleka”olmuş. Zeleka önceleri Holaysa’nın bir mahallesi iken daha sonra kalabalıklaşınca ayrılarak bağımsız bir köye dönüşmüş… Günümüzde de “Zeleka”nın Etiyopya dahil dünyanın birçok ülkesinde bazen kız ismi, bazen soy isim, bazen de yer ismi olarak kullanılması bu varsayıma dayanak olarak değerlendirilebilir.
İkinci rivayet ise;gerek atadan toruna gelen bilgilere ve gerekse başta araştırmacı tarih yazarları Haşim Albayrak ve M.Hanefi Bostan olmak üzere diğer tarihçi ve yazarların ifadelerine göre Taşören-Zeleka Köyü Trabzon’un fethinden (M.S.1461) sonra kurulmuş köylerimizdendir. KehfSuresi’nin 40. ayetinde “seğiden zeleka”şeklinde geçtiği gibi köyün ilk ismi Zeleka, yalçın toprak anlamına gelen Arapça bir kelimedir. Vaktiyle Endülüs’te, halen de Habeşistan’da Zeleka adlı yerleşim yerlerinin mevcudiyeti bu ilk adın Arapça’dan geldiği savını güçlendirmektedir. Taşören isminin ise, 1949’da kabul edilen “Köy Kanunu” gereği, 1957’den sonra fiilen uygulanan yeni isimlendirmeler esnasında çok bayır olan köy arazisinin setleme taş duvarlarına atfen verilmiş bir isim olduğu bilinmektedir.
Bu sava ve tarihçi M.Hanefi Bostan’ın belirttiği 828 numaralı Mufassal Tımar Defteri’ndeki kayıtlara göre, Taşören (Zeleka) Köyü; Trabzon fethedildiği zaman Çaykara’da mevcut dört köyden (Gorgoras,Holayisa,Paçan, Zeno) biri olmadığı gibi,1554 tarihli tahrir kayıtlarındaki dokuz köyden (Gorgoras,Holayısa.Paçan,Zeno,Yente,Haldızen,İbsil,Aso,Ogene) ve 1583 tarihli tahrir kayıtlarındaki on bir köyden (Gorgoras,Holayısa,Paçan,Zeno,Haldızen,İbsil,Aso,Ogene,Siro,Yente,Alisinos) biri de değildir. Yine H.Bostan’a göre, Çaykara’da köy olarak “Zeleka” ismi ilk olarak 1681 tarihli Avarizhane Defteri’nde;Kadahor,Hopşera,Yente, Ogene ,Şerah, İbsil, Haldızen, Zeno, Fotinos, Holayisa, Gorgoras, Paçan ve Şur köyleri ile beraber ortaya çıkmaktadır.
İkinci görüşe göre; gerek bu bilimsel dayanaklar ve gerekse yerli yabancı bir çok tarihçinin belirttiği, Duraklama ve Gerileme Devrindeki bozgunlar ve Anadolu dışındaki toprak kayıpları nedeniyle gelen göçlerle,Taşören (Zeleka) Köyü, 17.-18. yüzyıllar içinde ağırlıklı olarak Kafkaslardan ve Balkanlardan gelen ve bazen getirilen ailelerce kurulmuş ve geliştirilmiştir.
Köyün çoğunluğunu teşkil eden; Abdurrahmanoğulları, Şerifoğulları, Hacıahmetoğulları, Kabaoğulları, Kasapoğulları,Tellioğulları, Keskioğulları, Kofalioğulları, Salihoğulları, Karahasanoğulları, Mollaismailoğulları, İhtiyaroğulları, Ömerefendioğulları, Çifoğulları, Dedeoğulları, Sakaoğulları, Rendecioğulları,Takaoğulları, Hasekioğulları, Kayaoğulları, Ömeroğulları, Hacıibrahimoğulları… gibi öz Türkçe sülale isimleri ile Dokuz Oğuzlar’ın bir kolu olan Kutrigurlardan gelen Kutri, Kafkaslardaki Koçot dağından ismini alan Koçot (Halekoğulları), Asya kökenli Hudek, Gavuş, Sarava, Hüseyin, Hungar, Numan, Gedik ve Mandoğulları; Arapça’dan gelen huysuz anlamında “Şakoğulları”, köyden tamamen göç eden veya nesilleri kesilen Saraçoğulları, Bakalaoğulları, Kilimalioğulları, Dişlioğulları, Güleroğulları; bir arada yaşadığımız Çolakoğlu, Gençoğlu, Hacıahmetğlu, Hacıalioğlu, Karamustafaoğlu, Kaşaveroğlu, Kocahüseyinoğlu, Marnaoğlu sülalelerinin varlığı da bunu doğrulamaktadır.
Bu sava göre,köyün muhtemelen ilk yerli ailesi yukarıda belirtilen ve köyün hala en kıymetli yeri olan Çökme düzlüğün o zaman boydan boya sahipleri olan ve bu mahalleye isimlerini veren Şerifoğullarıdır. Günümüze kadar aktarılan bilgiler Mandoğulları, Hudekoğulları, Çifoğulları ve Abdurrahmanoğulları’nın Şerifoğullarından ayrılma sülaleler oldukları doğrultusundadır. Keza köy girişinde önemli ve düzgün bir arazinin sahibi olan ve halen ağırlıklı olarak Kayran (Limni) Köyü’nde bulunan Hacıalioğullarının da anaköyümüz Yeşilalan’dan (Holaysa) gelerek köyümüzü ilk kuranlardan oldukları bilinmektedir.
Osmanlı Arşivleri1681 vergi kayıtlarında ilk olarak bağımsız bir köy olarak kaydedilen Zeleka, o yıl on haneden ibarettir. Önceleri Cuma Namazını Holaysa’da eda eden dedelerimizin daha sonra şimdiki okulun yerinde ufak bir mescitlerinin olduğu ve bu mescidin 1840’lı yıllarda şimdiki tarihi caminin yerine nakledildiği bilinmektedir.
Buna göreTaşören Köyü, Yeşilalan Köyü’nün bir mahallesi konumunda iken, 17. yüzyılın başlarında Zeleka adıyla on hanelik bağımsız bir köy olmuş ve daha sonra gelen göçmen ailelerle kalabalıklaşmış, 1959’dan sonra daTaşören Köyü adı ile hayatiyetini sürdürmüştür.
Son kadastro çalışmalarında ise, köy, kom ve yayla arazileri iç içe bulunan ve ismini Huş Ağacı’ndan alan Huşo Mahallesi de her iki tarafın rızaları ile Taşören Mahallesi olarak birleştirilmiştir.
Taşören Köyü’nün batı yönünde sınırları içinde bulundurduğu kalenin, köy kurulmadan çevrenin büyük köylerine mal pazarlamak ve korunmak amacıyla, Cenevizli tüccarlar tarafından inşa edilmiş olabileceği tarihçilerce belirtilmektedir. Köyde kale ile ilgili sözlü ya da yazılı hiçbir bilgi mevcut değildir.
1840’lı yıllarda Kafkas kültürü ile yetişmiş ustalarca inşa edilen tarihî köy camii, 4 Ocak 2011 tarihinde elektrik kontağı neticesinde çıkan yangında hasar gördüyse de Vakıflar Genel Müdürlüğü ve hayırsever insanların işbirliği ile birebir aslına uygun olarak restore edilmiştir. Halen de Kültür Bakanlığınca koruma altına alınmış bulunmaktadır.
Köy girişindeki tarihî kale; oyma taştan cami çeşmesi; Takalar, Arslantürkler ve Hudekler Mahallelerindeki çeşmeler; Taşören ve Eğridere mahallelerini birbirine bağlayan ahşap köprü ve henüz yıkılmayan ama ne yazık ki yıkılmaya mahküm yüz – yüz elli yıllık eski ahşap evler köyün tarihi değerleridir.
SOSYAL HAYAT
1975 Nüfus Sayımı’nda 740 kişi ile tarihinin en yüksek noktasına ulaşan Zeleka nüfusu, 2000’li yıllarda sanayileşmeye paralel olarak yaşanan göçler neticesinde 2011 yılında189 sayısına kadar düşmüştür. Daha sonra Huşo’nun katılımı ile 2023 yılında Taşören Mahallesi’nin nüfusu 407 kişi olarak kayıtlara geçmiştir.
Köyün en kalabalık sülaleleri, Çiftçiler, Takalar, Hudekoğulları, Aydınlar (Ömerefendioğulları),Şakoğulları (Şahin) ve (Hüseyinoğulları-Çomaklar) Selçuk sülâleleridir.
Diğer Çaykara köylerinde olduğu gibi arazi kıtlığı nedeniyle Taşörenliler de eskiden beri eğitime önem vermiş ve bürokrat, bilim adamı ve memur yetiştirmiştir. Osmanlı döneminde Huşolu NumanoğluNuman Efendi (1813-1896), Ömerefendioğlu Ömer Efendi (1695-1755), Ömeroğlu Ömer Efendi (1770-…),“Numaniye” adlı manzum eserin yazarı Of Müftüsü Hudekoğlu Numan Efendi (1860-1922), 23 Nisan 1920’de TBMM’nin ilk açılışına katılan ve daha sonraİstiklal Mahkemesi’nde yargılanıp beraat eden Kutri Ahmet Efendi (1872-1950), Hudekoğlu Ali Efendi (1851-1937),Takaoğlu Hasan Efendi (1870-1925), Gavuşoğluİbrahim Efendi (1876-1967), İhtiyaroğlu Cevahir Ahmet Efendi (1877-1962), Ömeroğlu AhmetEfendi (1888-1968) Osmanlı dönemi tanınmış hocalarıdır.Taka Osman Efendi (1883-1951) ile Koçot Mehmet Efendi (1880-1952) de devirlerinin Of ilçesi düzeyinde ileri gelenleridir..
İlk doktorumuz Mehmet Nuri Atalay (1925-1977), ilk senatörümüz Refet Rendeci (1923-1999), ilk milletvekili ve başbakanlık müsteşarımız Ali Naci Tuncer (1939-…), köyün son efendisi, güzel ahlakın timsali onlarca hafız yetiştiren Hafız-ı Kurra Cevahir Ahmet Efendi (1909-1991), onlarca kitabın yazarı Ahmet Faik Arslantürk (1928-2019), başbakanlık müşaviri ünlü din adamı Cafer Aydın Hoca (1924-2001), İller Bankası Genel Müdürü Ahmet Takaoğlu (1924-1989), iş adamları ŞahmeranTaka (1899-1984), NuriTaka (1939-2001), Çaykara’nın tanınmış tüccarı Aziz Çiftçi (1920-2005), Meteoroloji Genel MüdürYardımcısı Dr.Nuri Kaya (1935-2016), siyaset adamı ve avukat İsmet Taka (1939- 2004), birinci sınıf emniyet müdürü Mustafa Kabaoğlu (1945-2024), milli boks antrenörümüz Yusuf Teke (1946-…), milletvekili Mehmet Gedik (1951-2011), Deniz Albay Ahmet Erşet Erdem, (1919-1978),Topçu Albay Mustafa Tunceroğlu (1949-2004), Dr. Başhekim Erdal Atalay (1945-…), Kaymakam ve Mülkiye Müfettişi Ali Hikmet Tuncer (1955-…), müteahhit Yusuf Rendeci (1950-2013), Prof.Dr. Faruk Aydın (1957-…), resmen ayrı mahalle ise de, köy, kom ve yayla arazilerimiz iç içe olan ve günlük hayatımızı beraber yaşadığımız Kayran (Limni)’ dan Prof. Dr. Ahmet Kara (1966-…), Prof. Dr. Ahmet FikretYücel (1972-…), İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Aslanoğlu (1955-2016), film ve belgesel yapımcımız Orhan Tekeoğlu (1957-…),Prof. Dr. Turan Takaoğlu (1968_…), profesyonel futbolcularımız Barış Taka (1974-2019) ve Ümit Teke (1980-…), ulusal düzeyde müzik grubumuz Gece Yolcuları’nın üyeleri Uğur Arslantürkoğlu (1972-…),Yasin Arslantürkoğlu (1975_…) ve Murat Arslantürkoğlu (1972-…) köyümüzün tarihi boyunca ülke genelinde sivrilen isimlerdir.
Yurt içine ve yurtdışına verdiği göçlerle nüfusu çok azalan köyümüz ve yaylamız; halen yazın tatile gelen ve bunun için sürekli yeni ev inşa eden köy dışında yaşayan köylülerimizle şenlenmekte ve neşe bulmaktadır. Turizm ve alt yapının gelişmesiyle köyümüzün yeniden ve sürekli şenleneceği inancındayız.
Ahmet MUTLUOĞLU
İstanbul- Çamlıca, 14.07.2005
Revizyon: 09.01.2025
KAYNAKLAR:
- Asrın Ortalarında Çaykara, M. Hanefi Bostan,İstanbul 1993
- Çaykara İlçesi’nde Tarih Boyunca Nüfus Hareketliliği, Çaykara Gündem Gazetesi,24.09.2021
- Türkiye Nüfusu İl ilçe Mahalle Köy Nüfusları,
https://www.nufusune.com/156687-trabzon-caykara-tasoren-mahallesi-nufusu