Bugün 12 Mart. 104 yıl önce, Takvimlerin, milletlerin hafızasına çentik attığı o anlardan biri. Bir marşın doğuşu, bir milletin dirilişi. 1921’in o karlı Ankara sabahında, Meclis’in duvarlarına çarpan ses, sadece mısralardan ibaret değildi. Sakarya’nın kanla sulanan topraklarında, İnönü’nün dumanlı ufkunda, bir milletin “hürriyet” diye haykıran yüreğiydi. Mehmet Akif’in kalemi, sancılı bir doğumun şahidi oldu: İstiklâl Marşı. Çelikten bir irade: Hür yaşamak Modern zamanların insanı, marşları “protokol metni” sanır. Oysa İstiklâl, bu topraklarda *kanla mühürlenmiş bir anttır. Mehmet Akif, “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım” derken, Batı’nın “medeniyet” maskeli zulmüne karşı çelikten bir iradeyi dillendiriyordu. Unutmayalım: 1921’de Fransız askeri Adana’da,…
Ergül Güner: İstiklal’in sesi: Bir milletin ruhuna kazınan marş
TARIH: